Eğer salt düşünce düzeyinde sürdürülebilen bir yaşam varsa böyle bir yaşamı sürdürebilen tek insan şu karşınızda gördüğünüz delidir!
Delilerin olağanüstülüğüne duyduğu hayranlık nedeniyle -delileri, kendi arkadaşının yakınları olarak tasarımlıyordu- ve onlardan ders almak, hiçbirini iyileştirmeye de kalkışmamak konusunda kesin kararlı olarak ruh doktorluğu alanına geçti
Aquino'lu Aziz Thomas: "kadın, hızla büyüyüp yayılan yabani otlar gibidir, eksik gelişmiş bir insandır," demişti, "bedeni ise değersiz olduğu ve doğa bu bedenle fazla ilgilenmediği için erken gelişir." Ya ilk modern komünist olarak nitelendirilebilecek Thomas More, Ütopya'da yaşayanlara ilişkin evlilik yasalarına nerede yer vermişti? Köleliğe ve suçlara ayırdığı bölümde!
Gerçek büyük düşünürler, kadının değersiz bir yaratık olduğuna inanmışlardır.
Ben, tüm hayvanların en acımasız ve en çirkini olan örümceği kadınlığın simgesi sayıyorum.
Aşk diye bir şey yoktur! Olmayan bir şeyin de yeri ne doldurulabilir, ne de doldurulamaz. Aynı kesinlikle kadın diye bir şey yoktur, diyebilmeyi isterdim.
Öyle sanıyorum ki, kadınların önemini abartıyorsun," dedi, "onları aşırı ciddiye alıyorsun ve insan yerine koyuyorsun. Ben ise kadınlara, kaçınılmaz ama geçici bir kötülük gözüyle bakıyorum.
Georges'un aşkıyla yanıp tutuşan, özellikle onun kollarındayken uğruna yaşamlarını vermeye hazır olan kadınlar daha sonra, ne idiyseler yine o olup çıkıyorlardı; sürüp sürüştürmekten ya da erkeklerden başka bir şey düşünmeyen, yalnızca iyi bakılmış bir tenden oluşma hayvancıklardı tümü de.
O dönemde kadın denen dişi maymunlar arasında hastalanma alışkanlığı yaygınlaşmıştı. Georges Kien, kucağına düşen tüm nimetleri alıyor ve zaferlerine ayak uydurmakta güçlük çekiyordu.
Gece bütün insanlar pantolon giyiyordu. Kadın cinsinin ortadan kaldırılması için bir buyruk hazırlanmaktaydı. Buyruk, sabah ilan edilecekti. Kapıcı bağırarak ilan edecekti. Onun sesini tüm kent, ülke, tüm ülkeler, tüm yeryüzü duyacaktı; öteki gezegenler de kendi başlarının çaresine baksınlar, bizim dünyamız yeterince kadınla dolu; kaçamaklara ölüm cezası verilecek, yasayı bilmemek özür sayılmaz. Bütün adlar erkek adına dönüştürülecek; tarih, yalnızca erkeklere göre, yeni baştan yazılacaktı. Başkanlığa Profesör Kien getirileceğinden, bu konuda görevli komisyonun işi kolay olacaktı. Ne yapmışlardı kadınlar tarihte? Çocuk doğurmuşlar, entrikalar düzenlemişlerdi, o kadar!