Diyebilirsin ki, bir insan-, foto-raflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tan-yabilirsin- Hakl-s-n. Belki de çok az...
O zaman -öyle demeliyim: Seni az tan-yorum... Az...
Sen de fark ettin miş Az dedişin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z.
Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.
O alfabeyle yazılm-- onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadı--m sözler bile o iki harfin arasında.
Biri başlang-ç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yarat-lm--lar.
Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker a--p birbirlerine kavuşmu- gibiler.
Senin ve benim gibi...
11 yaşında bir tarikat -eyhinin oğluyla evlendirilen korucu kız- Derdâ ile hapisteki bir gaspç-nın aynı yaştaki oğlu “mezarl-k çocu-u” Derda’nın bir mezarl-kta kesişen hayatlarının, bu iki çocu-u k-rk yıl boyunca her tür -iddetle yontup birbirlerine hazirlay---nın, (bütün anlamlarıyla) Yazı’nın bu iki çocu-u birle-tirmesinin hikâyesi.
çocuk -iddeti, hayatın -iddeti, a-k-n -iddeti, inanc-n -iddeti, h-rs-n -iddeti üzerine, A’dan Z’ye -iddet üzerine, dilin ve yazının -iddetiyle bir roman...