Afro-Amerikan edebiyatının gelişmesinde ve görünür k-l-nmas-nda büyük katk-s- bulunan Nobel ve Pulitzer ödüllü yazar Toni Morrison, Amerika’da köle ticaretinin palazlandiş- 1600’lü yılların sonuna çeviriyor bu kez gözünü; insan hayatının hiçe sayıldiş-, özgürlü-ün bir kavram olarak bile dü-ünülemedişi bir dönemde, sefalet içindeki yolculuklara ve pazarl-klara konu olan insan bedeninin hayatla, doğayla ve kendisiyle ilişkisine odaklan-yor. Her -eye rağmen kendini gerçekle-tirme adına tutunacak bir dal bulan kadınların dünyasıyla, efendi ile köle, ticaret ile tar-m, özgürlük ile kâr arasında ikiye ayrılan erkeklerin dünyası bir çiftlikte çak---yor. Dini, kültürel, bölgesel, mezhepsel farkl-l-klar ve insanl---n kölelikle ilişkisi panoramik bir biçimde sunularak tablo tamamlan-yor. Morrison, beyazların insan- dahi ticari bir unsur olarak gören sınırl- dünyasında ister çiftlişin han-m-, ister hizmetçi ya da köle olsun, hep yan rollere itilen kadınların iç çelişkilerinin, arzu ve sevgiyle mücadelelerinin etraf-nda masals- ama bir o kadar gerçek bir hikâye anlat-yor.