“öLMEDEN öNCE OKUMANIZ GEREKEN 1001 Kitap”tan biri
Ben iki kez doğdum: -lkinde 1960 yılının Ocak ay-nda, Detroit için inan-lmaz derecede dumans-z bir günde kız olarak ve daha sonra tekrar 1974 yılının A-ustos ay-nda Petoskey’de bir acil klinişinde, ama bu defa ergenlik çağ-nda bir delikanl- olarak.
Bu cümleyle başl-yor, içinde bulundu-umuz yüzyılın en büyük romanların biri olarak gösterilen Middlesex. Ku-aklar boyunca ondan ona geçip sonunda küçük bir kız-n, Calliope Stephanides’in bedeninde çiçeklenen bozuk bir genin hikayesi bu. Genin yolculu-unun sonlandı-- yerde, Calliope’nin kendi yolculu-u başl-yor, kar--s-nda ise o yaman soru: Bizi biz yapan -ey nedir; genlerimiz mi, seçimlerimiz miş Ve böylece dinlemeye başl-yoruz Stephanides ailesinin Osmanl- Bursas-’ndan Henry Ford’un Detroit’ine uzanan, çağ-n tüm gelgitlerinden nasibini alm-- seksen yıll-k büyüleyici öyküsünü. Koza Han, -zmir yAngın-, hayalleri ta--yan dökük gemiler, fabrika dumanları alt-nda k-p-rdanan Detroit, içki yasa--, ayaklanmalar, onca hayal k-r-kl---na rağmen tükenmeyen olas-l-klar… Sonunda birle-ip Calliope Stephanides’i olu-turacak tüm parçalar.
Eugenides dokuz yılda yazdığı Middlesex’te üç ku-ak ve iki k-taya yayılm-- bir aile hikâyesini tabulara ve dogmalara alaycı bir dille kar-- çıkarak, inan-lmaz bir ak-c-l-kla anlat-yor. Bugüne kadar 35 dilde yayımlanan ve üç milyonun üstünde okura ula-an Middlesex, bir modern zamanlar destan-. Ve tüm destanlar gibi, kahramanlarının hikayesinden çok daha fazlasını söylüyor bize. (Tan-t-m Bülteninden)