| Renkli camlar, payanda kemerleri, yontulmu- kap-lar, din Şark-ları, a-aç ya da ta-a oyulmu- çarm-ha gerilişler, m-sra biçiminde dü-üncelere dal--lar (Meditations) ya da şiirsel uyumlar. Bütün bu sanatlar doğruca Tanr-sal Olan’a götürüyordu bizi. Tabii, doğal güzellikleri de eklemek gerekirdi buna. Tanr-’nın yap-tlarıyla büyük insansal yap-tları aynı ruh canlandır-yordu. Aynı gök ku-a-- parl-yordu çağlayanların köpü-ünde, aynı gök ku-a-- oyna--yordu Flaubert’in sat-rları arasında, Rembrandt’ın lo- karanl-klarında: Ruh (Esprit - Ak-l) idi bu. Ruh Tanr-’ya insanlardan söz ediyor, insanlara Tanr-’nın tan-kl---n- yap-yordu. Ola-anüstü kimi hal ve -artlarda, örne-in da-da bir f-rt-na koptu-u, Victor Hugo esinlendişi zaman, ‘’Gerçek’’in, ‘’Güzel’’in, ‘’-yi’’nin birbirine kar--t--- En Yüksek Nokta’ya erişilebilirdi... |